Avcılar, Küçükçekmece, Bakırköy, Gürpınar, Güngören ve o illere çok kötü haber! Uzman isim tek tek açıkladı

İstanbul'un Deprem Riski Açığa Çıkıyor: Uzmanlar Hangi Bölgelerin Tehlikede Olduğunu Açıkladı Ünlü yer bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün uyarıları, İstanbul'da olası bir Marmara depreminin potansiyel etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Tüysüz, depremde büyük yıkımların yaşanabileceği zemin açısından riskli olan bölgeleri tespit ederek megakentin risk altındaki ilçelerini belirledi. Bu uyarılar, İstanbul'un deprem gerçeği ile yüzleşmesi ve alınması gereken önlemleri daha ciddi şekilde ele alması adı

Avcılar, Küçükçekmece, Bakırköy, Gürpınar, Güngören ve o illere çok kötü haber! Uzman isim tek tek açıkladı

İstanbul'da Depremin Hedefindeki İlçeler Belli Oldu: Risk Altındaki Semtler Açıklandı!

Koca megakent İstanbul, deprem riski taşıyan bölgeler konusunda önemli bir uyarıyla gündeme geldi. Yer bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün açıklamalarına göre, potansiyel bir Marmara depreminde İstanbul'da zemin açısından riskli bölgelerde yıkımın daha büyük olabileceğine dikkat çekildi. Bu endişe verici durumun özellikle hangi ilçeleri etkileyeceği merak edilen konular arasındaydı.

24 Ağustos 2023 tarihinde yapılan açıklamalara göre, İstanbul'da depremden en çok etkilenecek ilçeler belirlendi. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde zemin sıvılaşmasıyla birçok binanın yıkıldığı bölgelerin örnekleri hatırlatıldıktan sonra, yer bilimci Okan Tüysüz, İstanbul'da sıvılaşma riski taşıyan bölgeleri sıraladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından hazırlanan zemin raporu, geçmişte derelerle anılan semtlerde riskin daha yüksek olduğunu vurguladı. Bu semtler, olası bir depremde zemin sıvılaşması ve buna bağlı olarak yapıların daha büyük zarar görmesi ihtimaliyle karşı karşıya.

Megakent İstanbul'un deprem riski, hem yerel halk hem de ulusal yetkililer için ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Yer bilimcilerin ve uzmanların uyarıları, bu tür doğal afetlere karşı alınacak önlemlerin önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Türkiye'nin en yoğun nüfuslu ve en gelişmiş şehri olan İstanbul, deprem gibi doğal afetlere karşı hazırlıklı olma zorunluluğunu taşıyor. Riskli bölgelerin belirlenmesi ve halkın bu konuda bilinçlendirilmesi, deprem riskinin minimize edilmesi açısından büyük bir adım olarak kabul ediliyor. Uzmanların açıklamaları, vatandaşların ve yetkililerin deprem önlemlerine daha fazla odaklanmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.

İstanbul'da 'GÜNGÖREN FORMASYONU' Uyarısı: Deprem Riski Altındaki Bölgeler Belli Oldu!

İstanbul'un deprem riski taşıyan bölgeleriyle ilgili önemli bir uyarı yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) hazırladığı rapora göre, yer bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz, şehirdeki zemin açısından riskli bölgeleri sıralayarak dikkat çekici bir uyarıda bulundu. Bu uyarılar, megakentin gelecekteki olası depremlere karşı nasıl bir tehdit altında olduğunu gözler önüne seriyor.

Seyitahmet Deresi ve Kurbağalı Dere alüvyonları, Çamaşırcı Dere, İdealtepe Deresi, Küçükyalı Deresi, Esenyurt Deresi ve Tugay Deresi alüvyonları gibi bölgeler, İstanbul'da potansiyel olarak sıvılaşma riski taşıyan bölgeler olarak sıralanıyor. Pendik Deresi, Kaynarca Deresi, Kemiklidere Deresi ve Tuzla Deresi alüvyonları da bu risk altındaki bölgeler arasında yer alıyor. Ayrıca, Sancaktepe ilçesi merkezi, Sultanbeyli ilçesi merkezi, Tuzla ilçesinin kuzey kısmı ve Pendik ilçesinin kuzey kısmı da olası depremlerde etkilenebilecek bölgeler olarak listeleniyor.

Araştırma sonuçlarına göre, sıvılaşma, heyelan ve yumuşak zemin nedeniyle en riskli bölgeler arasında Avcılar bölgesinin kuzeyi, Haliç’in İstanbul Boğazı'na yakın kıyıları, Ayamama Deresi güzergahı, Halkalı tren istasyonu, Haramidere, Küçükçekmece gölünün kuzey kesimleri, Bakırköy, Güngören ve Gürpınar yer alıyor.

Özellikle "GÜNGÖREN FORMASYONU" adı verilen bölgede riskin daha yüksek olduğu belirtiliyor. Şişme potansiyeli açısından Güngören formasyonunun diğer bölgelere göre daha yüksek olduğu tespit ediliyor. Bu formasyon, Kanarya'dan Florya'ya kadar olan alanda, Avcılar'da gözlenen kadar büyük olmayan küçük ölçekli heyelanların 20 ila 30 metre yüksekliğindeki yamaçlarda olduğu ifade ediliyor.

İstanbul'un jeolojik yapısı nedeniyle deprem riski her zaman önemli bir konu olmuştur. Bu tür araştırmalar ve uyarılar, megakentte yaşayanların ve yetkililerin daha fazla bilinçlenmesini ve depreme karşı hazırlıklı olmasını sağlamayı amaçlıyor. Gelecekteki olası depremlere karşı alınacak önlemler ve bilinçli hareket etme yaklaşımı, İstanbul'un güvenliği açısından büyük bir önem taşıyor.

fgf

İstanbul'un Deprem Riski: Özel Önlemler Alınması Gerekmektedir!

İstanbul'da potansiyel bir depremin yaratacağı riskleri ele alan rapor, Anadolu Yakası'nda özellikle dikkat çeken bulgulara ışık tutuyor. Yer bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün açıklamalarıyla hazırlanan rapora göre, özellikle Anadolu Yakası'nda bazı bölgelerde alınması gereken özel önlemler vurgulanıyor.

Raporda belirtilen bulgulara göre, İstanbul Boğazı'na ve Marmara Denizi'ne birleşen tüm dere yatakları, sahil dolguları, Sancaktepe ve Sultanbeyli ilçe merkez kısımları, Tuzla ve Pendik'in kuzey kısımları sıvılaşma riski taşıyan alanlar olarak tespit edilmiştir. Bu bölgelerin potansiyel olarak depremde daha büyük risk altında olduğu belirtilmektedir.

Sıvılaşabilir tabakanın 10 metre üstü olduğu dereler arasında Göksu Deresi, Küçüksu Deresi, Seyitahmet Deresi, Kurbağalı Dere, Esenyurt Deresi, Tugay Deresi, Kemiklidere Deresi ve Tuzla Deresi bulunuyor. Diğer yandan sıvılaşabilir tabakanın 10 metre altı olduğu dereler arasında Bekar Dere, İstavroz Deresi, Çamaşırcı Dere, İdealtepe Deresi, Küçükyalı Deresi, Pendik Deresi ve Kaynarca Deresi yer alıyor. Bu çalışmaların sonucunda, sıvılaşma derecesi yüksek olan bölgelerde 30 cm'den fazla oturmaların beklenildiği belirtiliyor ve bu bölgelerde özel önlemlerin alınması gerektiği vurgulanıyor.

İstanbul'un deprem riskinin altında yatan bu detaylar, kentin gelecekteki depremlere karşı ne kadar hassas olduğunu gözler önüne seriyor. Bu bilgiler ışığında alınacak önlemler, potansiyel bir depremin yıkıcı etkilerini en aza indirgeme adına büyük bir önem taşıyor. Özellikle riskli bölgelerde gerekli düzenlemelerin ve güçlendirme çalışmalarının yapılması, kent sakinlerinin güvenliği açısından öncelikli hale geliyor.

Sonuç olarak, İstanbul'un deprem riski ve buna bağlı olarak olası yıkıcı etkileri, uzmanların analizleriyle daha net bir şekilde görünüyor. Yer bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün açıklamaları, özellikle riskli bölgelerde yaşayanların ve yetkililerin deprem hazırlıkları ve güvenlik önlemleri konusunda daha fazla bilinçlenmelerini sağlamayı amaçlıyor. Gelecekteki depremlere karşı alınacak önlemler ve risk altındaki bölgelerin güçlendirilmesi, İstanbul'un deprem tehdidiyle daha iyi başa çıkabilmesi için hayati bir adımdır. Bu uyarılar, kentin deprem konusundaki duyarlılığını artırarak, güvenli bir geleceğe adım atmada büyük bir rol oynamaktadır.