Diyet yapanlar, kilo vermek isteyenler dikkat! Baş düşmanınız masada duruyormuş: Sakın kullanmayın

Diyet yaparken tehlike kapıda! Aşırı tuz tüketimi tehlikeye davetiye çıkarıyor. Uzmanın uyarısı: Tuzlukları masadan uzak tutun, sağlıklı alışkanlıklar için önemli adım. Detaylar ve uzman görüşleri haberimizde.

Diyet yapanlar, kilo vermek isteyenler dikkat! Baş düşmanınız masada duruyormuş: Sakın kullanmayın

Dünya Sağlık Örgütü, günlük kişi başı tuz tüketimini 5 gramın altında tutmanın sağlık açısından önemli olduğunu vurguluyor. Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, bu miktarın yaklaşık bir çay kaşığına denk geldiğini belirtiyor. Tuzun doğal kaynakları olan deniz tuzu ve kaya tuzu, içerik olarak büyük ölçüde sodyum ve klorürden oluşur. Bu iki tuzun sodyum klorür içeriği yaklaşık olarak aynıdır ve sağlık üzerindeki etkileri benzerdir.

Diyet yaparken tuz tüketimine dikkat edilmesi gerektiğine de değinen Çelik, aşırı tuz alımının kan basıncını artırarak hipertansiyon, inme, ve kalp hastalığı riskini yükseltebileceğini ifade ediyor. Aşırı tuz tüketiminin kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, osteoporoz ve bazı kanser türlerinin oluşumuna da katkı sağlayabileceğini belirtiyor. Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması'na göre, Türkiye'de günlük kişi başı tuz tüketiminin 10,2 gram/gün olduğunu ve bu miktarın Dünya Sağlık Örgütü'nün önerisinin iki katı olduğunu söylüyor.

Tuz tüketimini sınırlandırmanın yolları arasında besin etiketlerini dikkatlice okumak, tuzsuz veya tuzu azaltılmış ürünleri tercih etmek, yemeklere tuz eklememek ve doğal lezzet artırıcıları kullanmak gibi yöntemler yer alıyor. Bu alışkanlıkların benimsenmesiyle tuz tüketimi azaltılarak kalp ve damar sağlığı için önemli adımlar atılabilir.

tuz

Tuz, günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olsa da aşırı tüketimi sağlık sorunlarına yol açabilir. Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, tuzun sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, günlük tuz alımını 5 gramın altında tutmanın önemini vurguluyor. Besinlerle aldığımız tuz miktarının günlük sınırları aşmaması gerektiğini belirten Çelik, aşırı tuz içeren besinler arasında hazır soslar, atıştırmalık ürünler, tuzlu kuru yemişler, turşu ve salamura ürünlerin olduğunu söylüyor. Tuzlu besinleri sınırlarken, masadan tuzluğu uzak tutmanın da önemli olduğunu vurguluyor. Ayrıca, besinlerin sentezlerinde kullanılan sodyumlu maddelere dikkat etmek ve tuz yerine doğal lezzet artırıcıları tercih etmek de sağlıklı alışkanlıklar arasında yer alıyor. Tuz tüketimini azaltarak kalp ve damar sağlığını korumak için beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmek gerekiyor.

Dr. Eşşe Çelik, tuz alışkanlığının değiştirilmesi gerekliliğine vurgu yaparak, "Tuz alışkanlığımızı değiştirelim" çağrısını yineledi. Günlük tuz tüketiminin büyük bir kısmının paketlenmiş ve hazır gıdalardan geldiğine dikkat çeken Çelik, bu tür tuz tüketiminin bireyler tarafından kolayca azaltılamayacağını belirtti. Bu nedenle, tuz azaltma çabalarının özellikle gıda endüstrisinde önemli olduğuna işaret etti.

Sağlık Bakanlığı'nın yönlendirdiği protokoller doğrultusunda paketli gıda endüstrisi ve restoranların tuz kullanımını tedricen azaltmayı hedeflediğini ifade eden Çelik, tüm toplumun ve politika düzenleyicilerin, daha uzun ve sağlıklı yaşam için yüksek tuz kullanım alışkanlıklarından vazgeçmeyi ve bu değişimi takip etmeyi bir görev olarak benimsemesi gerektiğini belirtti. Tuz alışkanlığının değiştirilmesinin, toplumun genel sağlık durumu açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu yönde atılacak adımların, sağlıklı yaşam için önemli bir adım olduğunu vurgulayarak sözlerini tamamladı.