Münevver Karabulut dosyası tekrar açıldı! Aile yeniden başvurdu: O paylaşımlar ele verdi

Vahşice katledilen Münevver Karabulut cinayetinin aile avukatı olan Rezan Epözdemir, son günlerde gündeme gelen Sakine Garipoğlu olayının ardından sosyal medya hesabından önemli açıklamalarda bulundu. Cinayetin hukuki sürecine ilişkin hassasiyetini ve kamuoyundaki bilgi kirliliğini gidermek amacıyla yapılan bu açıklamalar, Münevver Karabulut'un ailesi ve adalet arayan toplum tarafından dikkatle takip edildi.

Münevver Karabulut dosyası tekrar açıldı! Aile yeniden başvurdu: O paylaşımlar ele verdi

Münevver Karabulut cinayeti, geçtiğimiz günlerde Sakine Garipoğlu'nun sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla tekrar gündeme geldi. Bu olayın ardından, cinayetin avukatı Rezan Epözdemir, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Karabulut ailesinin avukatı olarak, basında ve sosyal medyada çıkan haberlerin ve bilgi kirliliğinin, 14 yıl önce yaşanan bu vahşi cinayetin yeniden kamuoyunda konuşulmasına ve yazılmasına neden olduğunu belirtti.

Epözdemir, yapılan tartışmalar ve gündeme gelen bilgiler hakkında süreci bir kez daha anlatma ihtiyacı duyduğunu ifade etti. Münevver Karabulut cinayeti, toplumda büyük yankı uyandıran ve hala etkisini sürdüren acı bir olaydır. Cinayetin yeniden gündeme gelmesi, adaletin sağlanması ve benzer trajik olayların önüne geçilmesi adına önemli bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Aile avukatının açıklamalarıyla, bu hassas konu yeniden gündeme taşınarak kamuoyunun dikkatini çekmeyi başarmıştır. Sürecin nasıl ilerleyeceği ve elde edilecek sonuçlar, toplumun büyük bir merakla beklediği bir konudur. Münevver Karabulut'un ailesine ve sevenlerine adaletin sağlanması ve acılarının hafifletilmesi dileğiyle, olayın aydınlatılmasına yönelik çabalara destek olunması önemlidir.

Avukat Rezan Epözdemir, Münevver Karabulut cinayetine ilişkin Twitter hesabından şu açıklamalarda bulundu:

1) 03.03.2009 tarihinde, henüz hayatının baharında olan Münevver Karabulut, Cem Garipoğlu tarafından insanlık dışı bir şekilde katledildi. Adli tıp raporuna göre 5'i münferiden öldürücü 29 bıçak kesisi, boynunda V şeklinde çizikler ve ölmeden önce testere ile kafası bedeninden ayrılarak vahşice öldürüldü. Bu cinayet, insanın insan olma vasfına tamamen aykırı bir eylemdir.

2) Cinayetin ardından Münevver'in babası Mehmet Nida Garipoğlu tutuklandı, kesinleşen mahkeme kararına göre ise Cem Garipoğlu, şirket çalışanları ve amcası Hayyam Garipoğlu tarafından kaçırılarak 197 gün boyunca firar etti. Hayyam Garipoğlu, suçluyu kayırma suçundan dolayı mahkeme tarafından 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı.

3) Bu vahşi ve hunharca cinayet, işlenme şekli ve süreci nedeniyle kamuoyunun büyük ilgisini çekti. Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği başkanlığı da yapmış olan KKTC Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Mehmet Nida Garipoğlu'nun avukatlığını üstlendi. Cinayet, kadın cinayetleri ve toplumda farkındalık yaratma çabaları kapsamında, basının ve kamuoyunun önemli ölçüde dikkatini çekti ve günlerce manşetlerde yer aldı. Bu trajik olay, toplumda adalet ve farkındalık konusunda önemli bir etki yarattı.

4) Münevver Karabulut cinayetinin soruşturmasını yürüten ve şu anda Yargıtay üyesi olarak görev yapan dönemin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'ın kararlılığı ve hassasiyeti sayesinde, baba Mehmet Nida Garipoğlu tutuklu kalmıştır. Baba, cinayete iştirak etmediğini düşündüğü için, 197 günün ardından oğlu Cem Garipoğlu'nu kolluğa teslim etmek zorunda kalmıştır.

5) Cem Garipoğlu'nun cinayetten önce testereyi alıp eve getirmesi, cinayet mahaline gelip maktuleyle birlikte eve girişi, daha sonra çantası ve gitar kılıfıyla evden ayrılıp cesedi babaannesinin evinin yakınındaki çöp konteynırına bırakması ve sonrasında arkadaşlarıyla birlikte kahve içmeye gitmesi, planlı ve soğukkanlı hareketleriyle dikkat çekmiştir. Ayrıca, yakalandığındaki fiziksel görüntüsü nedeniyle yaşının 18 yaşından küçük olamayacağına yönelik yaygın bir kanaat oluşmuştur. Ancak, yapılan incelemeler sonucunda Cem Garipoğlu'nun cinayeti işlediği sırada 29 Ekim 2009 doğumlu olduğu ve henüz 18 yaşını doldurmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, yaşının küçük olduğu belirlenmiştir.

6) Bu dava, Türk hukuk sisteminde önemli bir yere sahiptir ve toplamda 11 farklı dava haline gelmiştir. Hukuki süreç boyunca, emniyet, Adli Tıp ve yargıda skandallar yaşanmış ve bu konuda yürütülen kararlı hukuki takip sonucunda, sorumlular hakkında mahkumiyet ve tazminat kararları alınmıştır. Ancak bu kararlar, kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşmemiştir. Özellikle Adli Tıp Kurumunda yaşanan sperm skandalı, evde bulunan ve kayıtlara geçmeyen 700.000 Euro, cinayetin en önemli delili olan kamera kayıtlarının polislerce karartılması gibi olaylar, davanın çeşitli aşamalarında önemli tartışmalara yol açmıştır.

7) Münevver Karabulut cinayeti davası sırasında, avukat Rezan Epözdemir'e karşı tehdit mektupları gönderilmiş ve 3 milyon Euro teklif edilmiştir. Bu tehditler ve teklifler, hukukun bağımsızlığı ve avukatlık etiğine yönelik ciddi ihlallerdir. Epözdemir, yaşanan bu olaylar üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuş ve hukuki süreç başlatılmıştır. Bu tür girişimler, adaletin işleyişini engellemeyi amaçlayan girişimler olarak değerlendirilmiştir ve gereken hukuki önlemler alınmıştır.

8) Yargılama sonucunda Cem Garipoğlu, canavarca hisle ve eziyet çektirerek tasarlayarak öldürme suçundan en ağır cezalardan biri olan 24 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Anne Tülay Makbule Garipoğlu suç delillerini gizleme, yok etme ve değiştirme suçundan 3 yıl, amca Hayyam Garipoğlu, şoför ve genel müdür ise suçluyu kayırma suçundan 3 yıl hapis cezası almıştır. Baba Mehmet Nida Garipoğlu ise suçun işlendiği kişinin babası olması nedeniyle ceza alamamıştır.

9) Cem Garipoğlu'nun intihar ettiği yönünde haberler alınması üzerine avukat Rezan Epözdemir, müvekkillerini bilgilendirmek için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na gitmiştir. Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun, savcı Tuba Şener ile görüşmeler yaparak durumu açıklamış ve dosyada bulunan ölüme ilişkin fotoğrafları ve inceleme raporlarını aileye ve avukatlara göstermiştir. Aynı zamanda, ceset üzerinden alınan DNA örnekleri ile Garipoğlu ailesi erkeklerinin DNA örnekleri karşılaştırılmış ve Cem Garipoğlu'nun cesedinin olduğu kesin bir şekilde tespit edilmiştir.

10) Yıllar sonra Garipoğlu ailesinin sosyal medyada kanlı kanepe üzerinde mutlu bir aile fotoğrafı yayınlaması, cinayetin tekrar gündeme gelmesine ve tepkilere yol açmıştır. Ardından müvekkil Süreyya Karabulut'un, kızının mezarını açtırmak istediği yönündeki açıklamaları kamuoyunda tartışmalara neden olmuştur. Avukat Rezan Epözdemir, diğer müvekkil Nagihan Karabulut ve Enver Karabulut'un böyle bir taleplerinin olmadığını belirtmelerine rağmen, müvekkil Süreyya Karabulut adına Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak konunun yine gündeme gelmesini önlemeye çalışmıştır.

11) Rezan Epözdemir, müvekkil aile tarafından ikame ettikleri mezarın açılması talebiyle ilgili süreci anlatmıştır. Başvuruları sonucunda Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı ve Sulh Ceza Hakimliği, mezarın açılmasına gerek olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişlerdir. Bunun üzerine Epözdemir, Adalet Bakanlığı nezdinde olağanüstü kanun yoluna başvurarak karara itiraz etmiş ve kanun yararına bozma talebinde bulunmuştur. Bu hukuki süreç devam etmektedir.

Epözdemir, ailenin sosyal medya ve diğer mecralarda yaptığı paylaşımların ahlaki ve vicdani açıdan kabul edilemez olduğunu belirtmiştir. Aile bireylerinin cinayetin işlendiği evdeki kanlı kanepe üstünde poz vermesi, maktulenin boynundaki ters "v" işareti gibi detayları paylaşması ve eğlence fotoları yayınlamasının kamu vicdanını rahatsız ettiğini ifade etmiştir. Ayrıca, karşı taraftaki ailenin cinayeti işleyen Cem Garipoğlu'nu saklaması, yargıyı manipüle etme çabaları ve mal kaçırma girişimleri nedeniyle müvekkil ailenin hala büyük bir travma yaşadığını ve paylaşımların kanına dokunduğunu vurgulamıştır.

Epözdemir, son paylaşımlardan sonra makul soru işaretlerinin uyandığını ve talepleriyle ilgili olarak Adalet Bakanlığı'na yeni bir başvuru yaptıklarını belirtmiştir. Sürecin takipçisi olacaklarını ifade etmiştir.