Son dakika haberiyle birlikte emeklilerin maaşlarına konulan haciz, tedbir ve blokaj uygulamalarının yasalara aykırı olduğu bildirildi. Emekli maaşlarından kesinti yapılması artık mümkün olmayacak.

Emekliler, kredi çekme, senet ödeme ve taksitli borçlanmalar gibi işlemler sırasında özellikle vergi ödemeleri nedeniyle hacizle karşı karşıya kalmışlardı. Bu durum, emeklilerin CIMER, SGK ve diğer ilgili kurumlara yoğun şikayetlerde bulunmalarına neden olmuştu. Haciz uygulamaları sona erdiğinde, emekliler paralarının hesaplarına yatırılmasını bekliyorlar.

Düşük gelirli emekliler, zaten sınırlı maaşlarını kaybetme endişesiyle mücadele ederken, artık bu endişeyi taşımayacaklar. Haciz uygulamalarının sona ermesi, emeklilerin maaşlarını güvence altına alacak ve hukuka uygun bir şekilde işleyiş sağlayacak.

İŞTE YAŞANAN GELİŞMEYE AİT TÜM DETAYLAR

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 93. Maddesi, emeklilerin aylıklarına konulan haciz işlemleri ile ilgili çok önemli bir düzenlemeye sahip. Bu madde, "Sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez" hükmünü içeriyor.

Bu hükme göre, emekliler, dul ve yetim aylığı alanlar dışındaki herhangi bir borç nedeniyle maaşlarına haciz konulamayacak. Yüksek Yargı, emeklilerin yaşam hakkını koruma amacıyla bankaların maaşlara bloke koyma yetkisini reddediyor. Bu karar, emeklilerin maaşlarının güvence altına alınmasını ve yaşam standartlarının korunmasını sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Emeklilerin maaşlarına haciz konulamayacağı konusunda hukuka aykırı işlemler yukarıda belirtildiği gibi reddedilmiştir. Ancak emeklilerin sahip olduğu diğer varlıklara, örneğin ev, araba, arazi gibi taşınmazlara icra gelme durumu söz konusu olabilir. Bu tür taşınmazların haczedilmesi, borçların tahsil edilmesi için yasal bir yöntem olarak kullanılabilir. Bu nedenle emekliler, maaşlarının korunmasının yanı sıra sahip oldukları diğer varlıkların da hukuki açıdan güvence altında olduğundan emin olmalıdırlar. İcra işlemleri ve haciz uygulamaları, mahkeme kararlarına dayanmalı ve yasalara uygun bir şekilde gerçekleştirilmelidir.

Yargıtay'ın aldığı karar, emeklilerin hesaplarına bloke konulması veya doğrudan banka hesaplarından kesinti yapılmasıyla ilgili konuyu ele almaktadır. Bazı bankalar, emekli aylıklarını teminat olarak kullanarak belirli bir miktar kredi verme uygulaması yapmaktadır.

Ancak, bu kredi ödemelerinde sorun yaşanması durumunda bankalar, emeklilerin maaşlarından kesinti yapmaktadır. Yargıtay'ın aldığı karara göre, bu tür kesintiler hukuka aykırıdır. Kesinti gerçekleştiğinde, emekliler hukuki yollara başvurarak kesintileri bankadan geri alabilirler. Bu karar, emeklilerin maaşlarına ve finansal haklarına daha fazla koruma sağlayarak önemli bir adım olarak kabul edilmektedir.

Eğer bir emekli maaşı, net olarak asgari ücretin altında ise, emeklinin aylığından nafaka dışındaki prim borcu için kesinti yapılması hukuka aykırıdır. Bu konuyla ilgili açılan bir davada mahkeme, maaşın yalnızca nafaka dışındaki kısmından kesinti yapılmasının hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Yargıtay da bu kararı onaylayarak, emekli aylıklarının, kişilerin yaşam hakkını garanti altına almak amacıyla verildiğini ve bu haktan vazgeçilemeyeceğini vurguladı.

Yani özetle, emekli dul ve yetim aylıklarından nafaka dışında herhangi bir kesinti yapılması durumunda vatandaşlar, hukuki yolları kullanarak kesintileri geri alabilirler. Bu karar, emeklilerin finansal güvencelerini daha fazla koruma altına almak için önemli bir adım olarak kabul edilmektedir.