Sıcak daha da sıcak olacak! Uzmanlardan şaşırtan tarih: Kasım ayına aman dikkat

Tarihi sıcaklıkların ardı arkası kesilmiyor! Küresel ısınma giderek artmaya devam edecek. Daha 170 en sıcak gün daha olacak. İşte detaylar...

Sıcak daha da sıcak olacak! Uzmanlardan şaşırtan tarih: Kasım ayına aman dikkat

Ortalama hava sıcaklıkları geçtiğimiz hafta içerisinde üst üste 3 kez rekor kırarak alarm zillerini çaldırdı. 6 Temmuz, küresel ortalama sıcaklığın 17.23 derece olarak kaydedildiği "kaydedilen en sıcak gün" olarak tarihe geçti. Ancak, bu sadece başlangıçtı. Son 13 gündür dünyamız, tarihin en sıcak günlerini yaşamaktadır. Üstelik, bu sıcaklık rekorları bitmek bilmiyor.

Bugün, dünü ve hatta dün evvelsi günü bile geride bırakacak bir sıcaklıkla karşı karşıyayız. Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş'ın haberine göre, durum gün geçtikçe daha da vahimleşiyor. Kış mevsimi kendi soğuğunu, yaz mevsimi ise sıcağını yapacak, ancak şu anda yaşadığımız sıcaklık cehenneme düşmekten farksız. Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz da bunun sebebini açıklıyor: "Bu sadece bir fragman. Yıl sonuna kadar daha 170 gün var ve bunun en az yarısı 'en sıcak gün' olacak. Küresel Isınma ve İklim Değişikliği bunun başlıca nedeni olarak karşımıza çıkıyor."

sıcak günler

Dünyayı ısıttıkça, o da bizi ısıtacak bir döngü içerisindeyiz. Yaşam derslerinde öğretildiği gibi, ülkemiz şanslı ülkelerden biri olarak dört mevsimi deneyimler. Ancak son yıllarda bu gerçeklik (çoğunlukla) kaybolmuş durumda. Artık kıştan doğrudan yaz mevsimine, yazdan doğrudan kış mevsimine geçiyoruz. Geçtiğimiz yıl kasım ayının sonunda Ege Denizi'nde denize girebildiğimi hatırlıyorum, ancak bu yıl aynı tempoda devam edersek, aralık ayında da yüzmek mümkün olacak.

Geçtiğimiz cuma günü İstanbul'da hissedilen sıcaklık, nemle birlikte 42-43 dereceydi. Şırnak ise 45.8 derece ile en sıcak şehir oldu. Cumartesi günü durum benzerdi. Bu yazı yazarken vantilatör karşısında oflayıp puflayan biri olarak söyleyebilirim ki, esinti adeta yok gibiydi. Komşularımızda da aynı durum söz konusuydu. Atina'da Akropolis, en sıcak saatler olan 12.00-17.00 arasında ziyarete kapatıldı. İtalya kırmızı alarm verdi, Güney Kore ise sellerle mücadele ediyor. Aşırı sıcaklar sadece bununla sınırlı değil, seller, kasırgalar ve kuraklık gibi acı sonuçlar da beraberinde geliyor.

sıcak günler

"Bu iş nereye kadar gidecek?" sorusuna yanıt aramak için İklim Bilimci Prof. Dr. Levent Kurnaz ile konuştum. Kurnaz, "Geçtiğimiz 3-4 yıl boyunca Pasifik Okyanusu'ndaki serin sulara neden olan La Nina (soğuk hava akımı) etkisi nedeniyle dünyanın ne kadar ısındığını fark edemedik. Ancak La Nina'nın etkisi nisanda sona erdi ve perdeleyici etki kalktı. Bu nedenle sıcaklıklar hızla yükselmeye başladı. Ancak bu sadece başlangıç. Yıl sonuna kadar 170 gün var ve en az yarısı bir öncekine göre daha sıcak olacak. Bundan sonra her mevsim bir öncekinden daha sıcak olacak. Artık 50 dereceleri rahatlıkla göreceğiz." diyor.

Daha da endişe verici olan şey ise 2024'ün insanlık tarihinin en sıcak yılı olması beklentisidir. Bu durum karşısında "Bu iş nereye kadar gidecek?" diye soranlara cevap net: Bu durumun sonu yok! Dünya olarak gezegenimizi ısıttıkça, o da bizi ısıtmaya devam edecek. Kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtları kullanarak atmosfere saldığımız karbondioksit miktarı arttıkça durum daha da kötüleşecek. Henüz yolun başındayız. İklim değişikliği ve küresel ısınma tam olarak bunu ifade ediyor. Seller, aşırı sıcaklar, kasırgalar ve kuraklık gibi felaketler birlikte geliyor.

hava sıcak

"Fikir alan çok, ancak uygulayan yok." diyen Prof. Dr. Kurnaz, üzülerek ifade ediyor: "Son 15-20 yıldır tüm birikimlerimizi paylaştık, ancak uygulamaya geçiren pek yok." Devamında ise şunları ekliyor: "Parti bağımsız siyasetçiler, yöneticiler ve yerel yöneticiler kaldırım yapmaktan, çiçek dikmekten daha çok hoşlanıyor. Altyapıya yeterli yatırım yapılmıyor, çünkü gözler önünde olmadığı için görünmez. Küresel ısınma ve iklim değişikliği çalışmaları neredeyse yok denecek kadar az. Diğer taraftan, halkımızın da böyle bir talebi pek yok. Ancak doğa artık insanların yaptığı hataları affetmiyor. Önemli olan bu konuya ne kadar önem verip gereğini yapabildiğimiz."

Trakya'da aşırı sıcaklara bağlı olarak 48 kişi hastanelik olurken, bireysel olarak neler yapabileceğimizi sorguluyoruz. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, sıcak havanın vücutta sıvı ve elektrolit kaybına neden olduğunu belirtiyor ve şunları söylüyor: "Bol bol su için. Özellikle kronik hastalığı olanlar için yeterli miktarda su içmek hayati önem taşıyor. Sıvı kaybına bağlı böbrek yetmezliği riski büyük. Bu nedenle kilogram başına 30 mililitre su içmek zorunludur. Örneğin, 100 kiloysanız günlük olarak 3 litre su içmek ZORUNDASINIZ. İçeceğiniz su ılık olmalı, soğuk değil. Tansiyon, böbrek ve kalp sorunlarınız yoksa günde 2 şişe saf maden suyu da içebilirsiniz. Bununla birlikte:

sıcak hava

Saat 11.00 ile 16.00 arasında dışarı çıkmaktan kaçının.

Eğer çıkmak zorundaysanız, beyaz veya açık renkli kıyafetler giyin, şapka ve güneş gözlüğü kullanın ve güneş koruyucu sürün.

Yağlı, tuzlu, kızartılmış yiyecekler, asitli içecekler, kahve, alkol, sigara ve çay gibi tüketimleri azaltın. Bunun yerine bol miktarda salatalık, domates, sebze, lifli gıdalar ve su tüketin.

Evde klima veya vantilatör bulunmayanlar, gün içinde birkaç kez ılık duş alabilirler.

Sokakta ve evcil hayvanlarımızı da unutmayalım! Su kaplarını daha sık doldurarak onları da koruyalım.