Eşinden gizli bunu yapanlar yandı! Yargı gözünün yaşına bakmıyor
Evlilikte evlendiğimiz an itibari ile her şey ortak oluyor. Bu durumda kadın veya erkek birbirinin izni olmadan bu kararı alamaz. Detaylar haberimizde…
Kadın ve erkeğin bir çat altında hayatını birleştirmesi ve evlilik hayatına adım atması ile beraber tüm kararları birlikte almaları gerekmektedir. Evlilikte eşin karısından veya kocasından habersiz mal varlığını satması yargıtayda görülen bir dava ile örnek bir karar ile bitti. İşte detaylar…
YARGITAY'DAN MAL VARLIĞI KARARI
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kocanın malları elden çıkarmaya çalıştığı yönündeki iddialarının hukuka aykırı olduğuna karar vererek davayı bozdu.
Mahkeme kararına göre bir kadın, Aydın'ın Didim ilçesinde kocasının kayıtlı mülkü ve banka hesabındaki birikimlerini kısıtlamak için dava açtı. Bölge mahkemesi davanın kabulüne karar vererek sanığın tasarruf yetkilerini sınırladı.
Sanık temyize gittiğinde dosyayı incelemekte olan Gaziantep bölge mahkemesinin ikinci hukuk dairesi, davacının ekonomik yaşamının tehdit altında olduğunu kanıtlayamayacağını ileri sürerek bölge mahkemesinin kararını bozdu.
YARGITAY, KADINI HAKLI BULDU
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bu davanın temyizini değerlendirerek, davacının iddialarını doğru bulmuş ve temyize ilişkin hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Daire kararında, Türk Medeni Kanunu'nun 199. maddesine göre, ailenin ekonomik bekasının korunması veya evlilik birlikteliğinden doğan ekonomik yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekleri dahilinde, eşlerden birinin talebi üzerine belirlenen malvarlığına ilişkin tasarrufların ancak eşin rızasıyla yapılabileceğine karar verildiği kaydedildi.
Sınırlama kararının ölçülü olması gerektiği vurgulanan kararda, "toplanan delillerden, sanığın bu şikayet tarihinden yaklaşık yirmi gün önce başka bir malın değeri ile bağlantılı olarak malları devrettiği ve elden çıkarmaya teşebbüs ettiği anlaşılmaktadır. Sanığın tasarruf yetkisinin sınırlandırılması gerektiği anlaşılmıştır" tespitine yer verildi.
Kararda, dosyanın boyutu göz önüne alındığında temyiz mahkemesinin kararının uygun olmadığı belirtilerek, "orantılı doktrinler söz konusu malvarlığının sınırlandırılmasını gerektirirken, yazılı gerekçelerle inkar kurallarının tesis edilmesinin bunların geçersiz kılınmasını gerektirdiği" ifadeleri kullanıldı.
