Türkiye otomotiv piyasası, 7 Temmuz'da yürürlüğe girecek Avrupa Birliği'nin yeni güvenlik standartları (GSR2) öncesi büyük bir değişim sürecine girdi. Yeni düzenlemeler, akıllı hız yardımı, şerit takip asistanı, acil durum fren asistanı gibi ileri güvenlik teknolojilerinin araçlarda standart hale gelmesini zorunlu kılıyor. Bu standartlara uymayan araçlar, satıcılar için cezai yaptırımlar getiriyor.

Bu kapsamda, otomobil üreticileri ve distribütörleri, stoklarını eritmek ve ceza ödemekten kaçınmak için agresif indirim kampanyalarına yöneliyor. 7 Temmuz öncesinde alınacak sıfır araçlar, yüzde 20'ye varan indirimlerle tüketicilere sunuluyor. Bu indirimler, hem sıfır araç almak isteyenler için cazip fırsatlar sunarken hem de piyasadaki mevcut stokların hızla tükenmesini sağlıyor.

Ancak, sıfır araç piyasasındaki canlılık ikinci el piyasasına henüz yansımıyor. İkinci el otomobil satışları, güvenlik endişeleri ve eksik ekspertiz sistemleri nedeniyle beklenen canlanmayı göstermiyor. Ayrıca yüksek taşıt kredisi faizleri de ikinci el araç alımını olumsuz etkiliyor, bu da piyasada durgunluğa sebep oluyor.

Bu süreçte, otomobil almayı düşünen tüketiciler için sıfır araçlar açısından büyük fırsatlar sunulurken, ikinci el piyasasındaki durgunluğun çözümü ise henüz netlik kazanmış değil. Galericiler, alternatif ödeme yöntemleri ile müşteri çekmeye çalışıyorlar, ancak bu çabaların piyasayı ne kadar canlandırabileceği belirsizliğini koruyor.

Türkiye otomotiv sektörü, hem tüketiciler hem de işletmeler için önemli dönüşümlerle karşı karşıya. Yeni güvenlik standartlarına uygun araçlarla güvenliği artırmak hedeflenirken, piyasadaki indirimler de alım gücünü artırmayı amaçlıyor. Ancak, sektörün ikinci el piyasada yaşadığı zorluklar ve çözüm arayışları da göz önünde bulundurulmalı.