İstanbullulara korkunç uyarı! Balkonlarda sakın su bırakmayın!

İstanbul'da yaygın olarak görülen, sığ sulara yumurta bırakan Asya kaplan sinekleri sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Uzmanlar, sivrisinek ısırıkları nedeniyle insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olan Asya kaplanı sivrisineklerine karşı ilaçlamaların hızlandırılması gerektiğini vurguluyorlar.

İstanbullulara korkunç uyarı! Balkonlarda sakın su bırakmayın!

Boğaziçi Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi olan Doç. Dr. Necla Birgül İyison, megakent İstanbul'da yaygın olarak görülen ve sığ sulara yumurta bırakan Asya kaplan sivrisineğinin ısırdığı kişilerin bazılarında alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini belirterek, belediye yetkililerinin ilaçlamaları güçlendirmesi ve insanların balkonlarında ve bahçelerinde su bırakmamaları konusuna dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

Asya kaplan sivrisineğine karşılık olarak uzun vade ve çevre dostu özüm geliştirmek için çalıştıklarını söyleyen Doç. Dr. Necla Birgül İyison, Asya kaplan sivrisineğinin Türkiye'de olan popülasyonu ve özelliklerine ilişkin değerlendirmeler yaptı. Doç. Dr. İyison, Asya kaplan sivrisineğinin kıyafetleri ısırabildiğini, yuvarlak kurt, parazit ile virüs taşıyabildiği için de genel olarak "sarıhumma" "dang humması", "zika", "chikungunya", "Batı Nil virüsü" gibi bazı hastalıkların bulaşmasında etkili olduğunu söylerken Türkiye'de bu hastalıklarla ilgili herhangi bir çalışma bulunmadığını ifade etti.

Asya kaplan sinekleri

Doç. Dr. Necla Birgül İyison, sivrisineğin ilk olarak 2011 yılında Trakya'da, 2017 yılında da Karadeniz'de görüldüğünü, Güney Amerika'dan ticaret anlaşmalarıyla teknelerle geldiğini, ardından İstanbul ve farklı bölgelere yayıldığını, istilacı bir tür olduğunu da aktardı. Uzman isim bu türün gittiği heryere uyum sağlayabildiğini ve çoğalabildiğini de söyledi.

"DIŞARIDAKİ SU BİRİKİNTİLERİ ÇOK ÖNEMLİ"

Doç. Dr. İyison, konuşmasının devamında Asya kaplan sivrisineğinin ısırmış olduğu kişi üzerindeki etkisine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Isırılan kişilerde alerjik reaksiyona neden olabiliyor. Önce spazm oluyor. Daha sonra belli bir bölgede kızarıklık oluşuyor. Bu durumu nasıl ortadan kaldırabiliriz? Kırmızı lekelerin oluştuğu cilt bölgesine buz uygulayabiliriz. Bu, iltihabın ve kaşıntının yayılmasını durdurabilir. Antihistaminik merhemler kullanılabilir. Belirtiler ortadan kalkmazsa doktora başvurulmalıdır. Eğer bir sinek boğazınıza sokarsa, bu durum şişmeye neden olacağından çok tehlikeli olabilir. Bu gibi durumlarda derhal doktora başvurmak gerekir.

Bu türün su birikintileri içine yumurta bıraktığına dikkat çeken Doç. Dr. İyison, şu ifadeleri kullandı:

"Yumurtalarını genellikle sığ sulara bırakırlar ve oradan yayılırlar. Dereler, su birikintileri, su kanalları, variller ve yüzme havuzları bu sivrisineklerin yumurta bırakabileceği yerlerden bazılarıdır. Yumurtalar zamanla gelişir ve geliştikten sonra tekrar yumurtlarlar. Uygun koşullar sağlandığında bir hafta içinde çoğalabilirler. Bir seferde yaklaşık 50 yumurta bırakabilirler.

Asya kaplan sinekleri

Bu nedenle açık havada su birikintilerinden kaçınmak gerekir. Yurt dışında yapılan bir çalışmayı konu alan makalede, bu sivrisineklerin neden olduğu sarıhumma ve dang hummasının sulu ve susuz yerlerdeki yaygınlığı incelendi. Makale, bu su birikintileri kaldırıldığında bu hastalıkların yayılmasının yüzde 50 ila 60 oranında azaldığını bildirdi."

"YAYGINLAŞMASINI DURDURMAYI HEDEFLİYORUZ"

Doç. Dr. Necla Birgül İyison, Asya kaplan sivrisineğinin İstanbul'daki mevcut yaygınlığı ve yapılması gerekenler konusunda şu değerlendirmeleri yaptı:

“Şu anda İstanbul’da popüler. Sarıyer ve Beykoz'da çok görülüyor. Ama sanırım iklim değişikliğinden dolayı her yere yayılıyor. Şehirler ilaçlamayı artırabilir ve belirli alanlarda daha fazla pestisit uygulayabilir. Vatandaşlar ayrıca balkonlarda, bahçelerde veya yakın bölgelerde su bırakmamaya ve su birikintilerinden kaçınmaya dikkat edebilirler."

Genellikle aynı sivrisinek kovucuyu uzun süre kullanmak o ilaca karşı direnç geliştirmeleri konusuna neden oluyor. Bu nedenle sivrisineklerin herhangi bir zamanda ilaçlara karşı nasıl bağışıklık kazandığını araştırıyoruz. Moleküler düzeyde etkili bir yöntem geliştirmeyi ve yayılmalarını durdurmayı hedefliyoruz.”