Ünlü ekonomist Alaattin Aktaş, doların geleceği konusunda ciddi bir uyarıda bulundu ve yaklaşan bir "dolar depremi"ne işaret etti. Aktaş, doların son aylarda artan değerini sürdürdüğünü ve hükümetin Kur Korumalı Mevduatları (KKM) önlemi ile bu yükselişi engellemeye çalıştığını belirtti. Ancak KKM'nin etkisiz olduğunu ve hızla azalan mevduatları açıklığa kavuşturmadığını ifade etti. İşte detaylar...

DOLARA KARŞI HAZIRLIKLI OLUN

Aktaş, doların neden yükseldiği ve bu yükselişin mevduatlardan kaynaklandığına dair sorular sordu. KKM'den çıkışların hızla arttığını ve bu süreçte yaklaşık 150 milyar TL'nin kaybolduğunu belirtti. Bu paraların nereye gittiği ve ne amaçla kullanıldığı konusunda belirsizlikler olduğunu ifade etti.

Daha da dikkat çekici olan şey, Aktaş'ın doların yakın gelecekte büyük bir depreme yol açabileceği tahminiydi. 4 gün sonra yaşanabilecek bu duruma karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı. Doların hızla yükselmesi ve mevduatların erimesi, ekonomide büyük bir dalgalanma ve belirsizlik yaratabilir.

Alaattin Aktaş'ın bu uyarısı, doların durumu ve ekonominin geleceği hakkında büyük endişeleri ortaya koyuyor. Doların artan değeri ve KKM önleminin yetersizliği, halk arasında büyük bir panik ve belirsizlik yaratmış durumda. Yaklaşan günlerde neler olacağı konusunda endişeler artarken, ekonomist Aktaş'ın uyarısı, dikkate alınması gereken önemli bir sinyal olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle, vatandaşlar ve hükümet, doların geleceği ve ekonominin istikrarı konusunda dikkatli olmalı ve gelişmeleri yakından takip etmelidir.

Ünlü ekonomist Alaattin Aktaş, doların yükselişi ve Kur Korumalı Mevduatları (KKM) önlemi hakkında önemli uyarılarda bulundu. Doların artışıyla birlikte KKM hesaplarından çıkışların hızlandığını ve bu durumun ekim ayında büyük bir azalmaya neden olduğunu belirtti. Toplamda 147 milyar TL'nin KKM hesaplarından çıkıldığını açıkladı.

Aktaş, KKM hesaplarının 3 trilyon 156 milyar TL'ye gerilediğini söyledi ve bu hesapların ağustos ayındaki 3 trilyon 408 milyar TL'lik zirveden ciddi bir düşüş yaşadığını vurguladı. KKM'nin asgari faiz koşullarının kaldırılması nedeniyle bankaların normal TL mevduata daha yüksek faiz oranları sunmaya başladığını belirtti. Bu da KKM hesaplarından çıkışı hızlandırdı.

Doların artışının mevduatlardan kaynaklandığını belirten Aktaş, ekim ayının ilk yarısında yaşanan 147 milyar TL'lik azalmanın kaygı verici olduğunu ifade etti. Daha da dikkat çekici olan ise, Aktaş'ın dolar konusundaki tahminiydi. Yaklaşan dört gün içinde "dolar depremi" yaşanabileceğini ve buna hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı. Bu durumun ekonomide büyük dalgalanmalara neden olabileceğini belirtti.

Ekonomist Aktaş ayrıca, KKM'den çıkarak normal TL mevduata geçen tasarruf sahiplerine daha yüksek faiz oranları sunulduğunu ve bu nedenle vatandaşların bankalar arasında dolaşmaya ikna edildiğini ifade etti. Faiz oranlarının, kur artışından daha yüksek olduğu durumlar dikkate alındığında, KKM hesaplarının çekiciliği azalmış gibi görünüyor.

Aktaş'ın uyarıları, doların geleceği ve ekonominin istikrarı hakkında büyük bir endişeyi yansıtıyor. Yaklaşan dönemde neler olacağına dair belirsizlikler artarken, vatandaşlar ve hükümet, dikkatli bir şekilde gelişmeleri izlemeli ve bu uyarıları göz önünde bulundurmalıdır.

Ekonomist Alaattin Aktaş, yaklaşan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına dikkat çekerek doların önemli bir hareket yaşayabileceğini belirtiyor. PPK toplantısı, 26 Ekim tarihinde gerçekleşecek ve mevduat faizlerinin geleceği üzerinde büyük etki yaratabilir.

Aktaş, mevduat sahiplerine vade bir ay olanağı sunulduğunu ve bu sayede finansal araçlara geçişin daha kolay hale geldiğini açıklıyor. Bu dönemde piyasalarda beklenen 500 baz puanlık faiz artışı, ekonomik krizle mücadele çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ancak PPK toplantısında faiz artışının bu beklentinin altında kalması, bankaların mevduat faizlerini yükseltmesine engel olabilir.

Aktaş, mevduat faizlerinin artmamasının, KKM'den çıkışları yavaşlatabileceğini, ancak hesaplardan çıkan paraların döviz tevdiat hesaplarına yönelmesi riskini taşıdığını söylüyor. Bu durumun Türkiye'de yeni bir dolar krizine yol açabileceğini vurguluyor.

Dolayısıyla, PPK'nın alacağı kararlar ve mevduat faizlerinin geleceği, Türkiye'nin ekonomik durumunu etkileyebilir. Aktaş'ın uyarıları, yaklaşan dönemin belirsizlikleri hakkında önemli bir perspektif sunuyor.