Prof. Dr. Özlem Esen, yüksek tansiyonun yaşam tarzı hastalığı olarak tanımlandığını ve insan sağlığını tehdit eden bir durum olduğunu ifade etti. Yüksek stres düzeyi ve beslenme tarzının, hipertansiyonun nedenleri arasında yer aldığı bilinmektedir. Ancak toplum tarafından yeterince bilinmediğini belirten Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Esen, hipertansiyonun en sık rastlanan ölüm nedenlerinden biri olduğunu vurguladı.

HİPERTANSİYONA YAKALANMA RİSKİ YÜKSEK DURUMLAR

Prof. Dr. Özlem Esen, yüksek tansiyon hastalarının genellikle belirtileri hissetmediklerini ve bu durumu ancak doğru bir şekilde ölçüm yaparak fark edebileceklerini hatırlattı. Stres faktörü yüksek mesleklerde çalışanların, özellikle finans sektöründe çalışanların yüksek tansiyon riski altında olduğunu belirtti.

Tansiyonun doğru ölçümünün, sakin ve rahat bir pozisyonda oturarak, iki koldan yapılarak tespit edilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Özlem Esen, günümüzde dijital cihazların da klasik tansiyon aletleri kadar güvenilir olduğunu belirtti. En sağlıklı ölçüm yönteminin ise her iki koldan yapılan ölçümlerle en yüksek değerin takip edilmesi olduğunu aktardı.

Prof. Dr. Özlem Esen, "beyaz önlük sendromu" olarak bilinen duruma da dikkat çekti. Hastanın beyaz önlüklü bir ortamda kendini rahat hissettiği için tansiyonunun düşebileceğini ifade etti. Ancak bu durumun ilerleyen süreçte organlarda hasara yol açabileceğini ve iç organlara bakıldığında anlaşılacağını belirtti.

Yaşam tarzı hastalığı olarak tanımlanan hipertansiyonun, stres faktörü yüksek mesleklerde daha sık görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Özlem Esen, bu durumun hayatımızda bazı şeyleri yanlış yaptığımızın bir sinyali olduğunu ifade etti. Kaygı bozukluğunun da tansiyonu yükseltebileceğini belirten Esen, stres yönetimi tekniklerini uygulamak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek önemlidir.

Prof. Dr. Özlem Esen, ömür uzadıkça yüksek tansiyon olma olasılığının arttığına dikkat çekerek, yaşlanma sürecinde damarlardaki elastikiyetin azaldığını ve kanın daha sert bir duvara çarptığını ifade etti. Bu durumun sertleşen damarların yüksek tansiyona yol açtığını belirten Esen, damar yapısının 12/8 tansiyonla yaşamaya uyumlu olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Özlem Esen, yüksek tansiyonun teşhisinin kolay olduğunu ve tedavisinin de kolay olduğunu ifade etti. Ancak ilaç kullanımının devamlılığının önemli olduğunu ve ilacın düzenli bir şekilde alınması gerektiğini vurguladı. Özlem Esen, tansiyon ilacının ömrünün 24 saat olduğunu ve ilacın takip edilmesi gerektiğini belirtti.

Ayrıca, tansiyonun düşürülmesine yardımcı olabilecek bazı besinlerin olduğunu aktaran Prof. Dr. Özlem Esen, kırmızı üzüm, çilek ve kiraz gibi meyvelerin tansiyon dostu olduğunu ifade etti. Bunların porsiyon kontrolü ile düzenli olarak tüketilmesinin faydalı olduğunu belirtti. Ancak karpuzun tüketimi konusunda da uyarılarda bulundu. Yaz aylarında sıklıkla tüketilen karpuzun yüksek tansiyona neden olabileceğini ifade eden Esen, porsiyon kontrolüne dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Lifli gıdaların tansiyon hastaları için önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Özlem Esen, lifin bağırsakları temizlediğini ve toksik maddelerin hızla atılmasını sağladığını ifade etti. Meyvelerin smoothie gibi değil, lifleriyle çiğnenerek tüketilmesini öneriyor.