Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) norm kadro ve atama politikalarını hedef alan sert bir açıklama yayımladı. Sendika, "norm fazlası" olarak belirlenen öğretmenlerin, kendi istekleri dışında yüzlerce kilometre uzaklıktaki okullara resen atanmasını "sürgün" olarak tanımladı.

Açıklamada, MEB'in plansız ve geleceği öngörmeyen politikalarının eğitim sisteminde ciddi sorunlara yol açtığı belirtildi. Mevcut norm kadro yönetmeliğinin öğretmenleri bir anda "ihtiyaç fazlası" durumuna getirdiği, ardından atama yönetmeliğiyle de yaşadıkları yerlerden çok uzak noktalara gönderildikleri vurgulandı. Eğitim-Sen, "Bu keyfi uygulamalar, öğretmenlerin aile bütünlüğünü bozmakta, çocuklarının eğitimini aksatmakta ve meslektaşlarımızı hem maddi hem de manevi olarak yıpratmaktadır." ifadelerini kullandı.

Sendika, bu durumdan sadece öğretmenlerin değil, öğrencilerin de olumsuz etkilendiğinin altını çizdi. Aşırı kalabalık sınıflar, ikili eğitim sistemi ve sürekli değişen öğretmen profilinin, pedagojik açıdan verimli bir eğitim ortamını engellediği ifade edildi. Bu karmaşanın, öğrencilerin nitelikli eğitim alma hakkını gasp ettiği kaydedildi.

Eğitim-Sen, MEB'e yönelik taleplerini ise şu şekilde sıraladı: Norm kadro belirleme süreci şeffaf ve adil ilkelere dayanmalıdır. Atamalarda hizmet puanı, mazeret durumları ve öğretmenlerin yaşam koşulları mutlaka dikkate alınmalıdır. Sınıf birleştirme gibi uygulamalara son verilmeli, öğretmen istihdamı bilimsel verilerle planlanmalıdır. Atama kararlarında aile bütünlüğü korunmalı ve norm fazlası öğretmenlere öncelik, bulundukları il ve ilçe içinde verilmelidir.

Açıklamanın sonunda, öğretmenlerin iradeleri dışında görev yerlerinin değiştirilmesine karşı mücadelenin süreceği mesajı verildi. Eğitim-Sen, "Norm fazlası denilerek sürgüne gönderilen tüm meslektaşlarımızın yanındayız. Bu adaletsizlik son bulana dek mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz." diyerek MEB'i uyardı.