Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yayınlanan bir genelge ile gündeme gelen 'zilsiz okul' projesi, bazı okul yönetimleri tarafından hızla uygulamaya konuldu. Ancak bu sistem, özellikle ilkokullarda görev yapan öğretmenler ve öğrenciler için beklenmedik zorlukları beraberinde getirdi.

Ortaokul ve lise kademelerinde kısmen uygulanabilir bir model olarak görülse de, zilsiz okul sisteminin ilkokulların dinamik yapısına uygun olmadığı yönünde eleştiriler artıyor. Özellikle oyun çağındaki küçük yaş grubu öğrencilerin, teneffüsün bittiğini zil sesi olmadan anlaması ve oyunu bırakıp derse dönmesi oldukça güçleşiyor.

Binlerce öğrencinin eğitim gördüğü büyük ilkokullarda durum daha da karmaşık bir hal alıyor. Öğretmenler, ders başlangıcını haber vermek için okulun dört bir yanına dağılan öğrencilere tek tek ulaşmaya çalışıyor. Bu durum, eğitimcilerin enerjilerini ve değerli ders vaktini teneffüsleri yönetmek için harcamalarına neden oluyor.

Eğitim uzmanları ve öğretmenler, özellikle eğitim-öğretim yılının ilk aylarında enerjinin, öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimlerini destekleyecek faaliyetlere odaklanması gerektiğini vurguluyor. Zilsiz okul uygulamasının bu hedefi engellediği ve eğitim kalitesini olumsuz etkilediği ifade ediliyor.