6 yıl sonra yeniden hizmete açılıyor! Üstelik o tarihe kadar tamamen ücretsiz olacak

Bu yer 6 sene sonra kullanıma açılıyor! Tüm detaylar haberimizde.

6 sene sonra hizmete açılan yer ücretsiz hizmet verecek! Tüm detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz.

ÜCRETSİZ HİZMETE AÇILIYOR

Milli Saraylar Başkanlığı restorasyon, peyzaj ve iyileştirme çalışmaları sonrasında Beşiktaş Yıldız Sarayı açılışı yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan saray açılışında şu açıklamaları yaptı; 'Bugün şair ifadesiyle semti sevmenin bir ömre bedel olduğu güzel İstanbul'un en güzel tarihi eserlerinden birinin açılışını yapmak için bir araya geldik. Şehrimizin simgelerinden Yıldız Sarayı, bugün itibariyle halkımıza ve ziyaretçilere açılıyor. Eski görkemi ve güzelliğine kavuşarak millet istifadesine sunulan Yıldız Sarayı'nın hayırlı olmasını dilerim. Burada çalışanların emeği, birikim ve fedakar çabaları olmasa bu güzel eser tekrar eski görkemine kavuşamazdı. Sözlerimin başında bu kardeşlerime teşekkürü borç bilirim. Senelerce örselenen, hırpalanan, ihmallerin kurbanı olan bu eser 6 senelik çalışma sonrasında ülkemize kazandırıldı. Milli Saraylar Başkanlığına, Sayın Başkan ve ekibine, Sayın Bakana özellikle teşekkür ederim. Aynı zamanda projede çalışan bütün kardeşlerimize teşekkür ederim. Milli Saraylar Bilim Kurulu Başkanı Hocam Profesör Doktor Sadettin Ökten beyefendi ve kurul üyelerine de şükranlarımı iletirim. Yıldız Sarayı'nın yeniden restore edilmesiyle İstanbul'umuzun tarihi, kültürel ve turistik cazibesinin artacağını düşünüyorum. Gerek mimari, gerek sanatsal gerek tarihi özellik anlamında nadide bir eser olan sarayın geçmişini hep birlikte dinledik. Öncelikle şunu söylemek gerekiyor. Burası sıradan bir eser ve yapı değil. 200 senelik tarihiyle Osmanlı'nın sancılı senelerine bizzat şahitlik etti. Ama saray geçmişi Sultan Üçüncü Selim'in Mihrişah Valide Sultan için 1805 senesinde yaptırdığı kasra kadar dayanıyor. Bu kasırdan günümüze yalnızca iç bahçede olan çeşme kaldı. İkinci Mahmud burayı yeni ordu askerlerinin eğitimlerini izlemek için kullandı. Yıldız Sarayı'na asıl kimliğini kazandıran da Abdülhamid Han oldu. Sultan Abdülhamid tahta geçtikten sonra mahiyeti ve haremini Dolmabahçe'den Yıldız'a getirdi. Üstad Necip Fazıl'ın 36. Türk Hükümdarı arasında en büyüğü olarak saydığı İkinci Abdülhamid 33 sene boyunca, 1909 darbesine kadar devleti buradan yönetti. 


Mimari anlamda Yıldız Sarayı çağdaşı olan yapılardan ayrı özellikler taşıyor. Sahil sarayından farklı şekilde şehir içinde şehir denebilir. Marangozhaneler, mutfaklar, ahırlar, eczane, fabrikalar, savunma birimleri, resmi daireler, sebze ve meyve bahçeleri, kütüphane, müze, silahhane, tiyatroyla alışılan saraydan öte kendi kendine bir şehri andırıyor. Zarafet, sadelik, tabiat uyumu, birbirinden ayrı köşkleriyle mimari ve Türk saray bahçeleri geleneğinin son örneği gerçek bir nadide eser. Gazi Mustafa Kemal Bandırma Vapuru ile yola çıkmadan bir gün önce buraya gelerek Sultan Vahdettin ile görüşmüş. O tarihi görüşmeyi Gazi Mustafa Kemal şöyle anlatıyor; 'Yıldız Sarayı'nın ufak salonunda diz dize diyecek kadar yakında oturduk. Salonun Boğaziçi'ne açılan pencereden gördüğümüz manzara şu, birbirine paralel hatlarda düşman zırhlıları bordalarındaki toplar sanki saraya doğrultulmuş. Vahdettin şu sözlerle konuşmaya başladı; Paşa paşa, şimdiye kadar devlete hizmet ettin. Bunların hepsi artık kitaba girmiştir ve tarihe geçmiştir. Bunları unutun, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli. Paşa paşa, devleti kurtarabilirsin. Bu sözlerden sonra Gazi Mustafa Kemal şöyle diyor; Merak buyurmayın efendimiz, noktainazarı şahanenizi anladım. İrade-i seniyyeniz olursa hemen harekete geçeceğim.' Kimi ülkeler 100-150 senelik tarihi varlıklarına büyük özen gösterirken geçmişi daha eski, nice kültür varlığımıza sahip çıkamadık. Özellikle tarihin bir dönemine damga vuran reddimiras anlayışı bizlere ağır bedeller ödetiyor. Yalnızca Yıldız Sarayı değil, milletimizin tarihinde ve aklında iz bırakan birçok obje kıymet bilmemezlikten payını aldı. Gazi Mustafa Kemal'in ömrünün son zamanlarını geçirdiği Savarona yatının hangi skandallarla gündeme geldiğini hatırlıyoruz. Gazetelere de yansıyan ahlaksızlık olayından sonra hızlı şekilde harekete geçtik ve Savarona yatını devraldık. Titiz çalışmalarla Savarona'yı restore ettik ve kısa süre içinde inşallah bitireceğiz. Daha sonra olması gerektiği şekilde misafir devlet ve hükümet başkanlarını ağırlamak için kullanacağız. Lafa gelince Atatürk konusunda mangalda kül bırakmayan kişilerin çürümeye terk ettiği yata sahip çıkan biz olduk. Aynı durumda birçok eser var. Birileri Cumhuriyet arkasına saklanarak Osmanlı karşıtlığı yaparken biz ayrım yapmadan tarihimizin bütün dönemlerini kucaklıyoruz. Tarihe vefa geçmişe saygı anlayışıyla ülkemiz ve yurtdışı ecdat yadigarı eserlerimizi de yeniden ayağa kaldırdık. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile 2002 senesinden günümüze 6 bin vakıf kültür varlığının restorasyonu yapıldı. TİKA ile coğrafyanın dört ucunda 120'den fazla restorasyon yaptık. Milli Saraylar Başkanlığımız ile projeler yaptık. Yıldız Sarayı'nı yeniden ayağa kaldırmak için de bu çalışmayı yaptık. Sarayın yalnızca taşlarını, duvarlarını, kaldırımlarını, mobilyalarını rücu ettirmedik, burayı asli kimliğine uygun şekilde kullandık. Dönemimizde onlarca görüşme, kabul, zirve burada yapıldı. Birçok çalışmamızı yaparak tarihi mekanı hayata döndürdük. 6 senelik çalışmalarımızda Yıldız Sarayı milletimizin her kişisinin gururlu şekilde gezebileceği, gençlerimizin tarihimizin çok önemli bölümünü soluyabileceği müze olarak hizmet verebilecek hale geldi. Bu vesileyle inşallah bugün itibariyle halkımıza açılan bu mekan önümüzdeki ay sonuna kadar bu ay dahil ücretsiz olarak ziyaretçi kabul edecek. Hayırlı olsun. Rabbim milletimize emanetine gözleriyle gezip,, görerek sahip çıkmayı nasip etsin.' 

Yaşam Haberleri