Kabızlıktan muzdarip olanların hayatını kurtaracak! Bu meyve bağırsak florasını düzenliyor

Halk dilinde 'kabızlık' olarak bilinen, tıp dünyasındaki adıyla 'konstipasyon' genellikle geçici bir sorun olsa da, kronik bir hal de alabiliyor.

Kabızlık, halk arasında yaygın olarak bilinen ve tıbbi adıyla "konstipasyon" olarak ifade edilen bir rahatsızlık, genellikle geçici bir sıkıntı olarak görülse de, kronik hale gelebilen ciddi bir soruna dönüşebilir. Kabızlık, genellikle basit yöntemlerle tedavi edilebilen bir durum olmasına rağmen, uzun süreli kabızlık vakaları kalıcı sağlık sorunlarına neden olabilir ve cerrahi müdahale gerektirebilir. Bu nedenle kabızlık sorununu çözmek ve önlemek için, altta yatan nedenleri tespit etmek ve doğru tedavi yöntemlerini uygulamak oldukça önemlidir. Kabızlığın en bilinen nedenlerinden biri posasız bir diyet ve yetersiz su tüketimi olarak düşünülse de, aslında tetikleyici faktörler bunlarla sınırlı değildir. Hemoroid ve anorektal hastalıklar konusunda uzmanlaşmış Gastroenteroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özdal Ersoy, kabızlık etkenlerini açıklarken ve bu sorunu çözme konusunda önemli önerilerde bulunurken, kabızlıkla mücadelede doğru yaklaşımın ne kadar kritik olduğunu vurguluyor.


Kabızlık, vücudumuzdaki sindirim sisteminin karmaşık bir işleyişi sonucu ortaya çıkan bir sorundur. Sindirilen gıdalar ince bağırsakta emilirken, geride kalan artıklar kalın bağırsağa geçer. Kalın bağırsağın görevi, bu artıklardan suyun geri emilmesini sağlayarak dışkının oluşumunu ve sertleşmesini kontrol etmektir. Ancak bazı nedenlerden dolayı bu sistem bozulabilir ve kabızlık meydana gelebilir. Kabızlığın en yaygın nedenlerinden biri lifli besinlerin eksikliği ve yetersiz su tüketimidir. Bu nedenle lifli gıdaların diyetin bir parçası olması önemlidir. Ayrıca, bilinçsizce yapılan diyetler, özellikle yeterli yağ, lif ve su alımını göz ardı edenler, kabızlığa yol açabilir. Hareketsiz bir yaşam tarzı da kabızlığı tetikleyen faktörlerden biridir. Gün içinde düzenli egzersiz yapmak, sindirim sistemini destekler. Ayrıca, yetersiz su veya sıvı tüketimi kalın bağırsaktan geri emilen su miktarını artırabilir ve dışkının sertleşmesine neden olabilir. Gebelik, hamilelik sırasında kabızlığa neden olabilen hormonal değişiklikler ve fiziksel faktörlerle ilişkilendirilebilir. Buna karşı, yeterli lif ve sıvı alımı ile düzenli egzersiz yapmak önemlidir. Bazı ilaçlar, kabızlığa neden olabilen bir yan etki yapabilir. Özellikle demir, kalsiyum, spazm çözücüler, depresyon ve tansiyon ilaçlarının kabızlık riskini artırabileceği unutulmamalıdır. Son olarak, uzun süreli seyahatler, beslenme düzenini, uyku alışkanlıklarını ve dışkılama alışkanlıklarını bozabileceği için kabızlığa yol açabilir. Bu durumda, daha fazla hareket etmek, su tüketimini artırmak ve gerekirse uzman tavsiyesi ile uygun laksatifler veya lif takviyeleri kullanmak faydalı olabilir. Ayrıca, tuvalet ihtiyacını sürekli ertelemek, dışkının suyunun geri emilimini artırarak kabızlığa yol açabilir. Kabızlığın önlenmesi için dışkılama ihtiyacı zamanında karşılanmalıdır. Bu faktörlerin hepsi, kabızlığın altında yatan nedenler olabilir ve bu nedenle dikkatle ele alınmalıdır.

Sağlık Haberleri