O meslekleri yapanlara okkalı ceza yolda! Bu liste ceplere şimşek çaktıracak

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni vergi düzenlemesi ile ilgili olarak çeşitli meslek grupları arasındaki vergi beyanlarının önemli farklılıklar gösterdiğine dikkat çekti. Şimşek, bir kuyumcunun ortalama olarak 16 bin TL, bir doktorun 27 bin TL, bir avukatın ise 17 bin TL gelir beyan ettiğini belirterek, bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Şimşek: Yeni Vergi Paketiyle Kayıt Dışılığın Önüne Geçilecek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, üzerinde çalışılan yeni vergi paketi ile kayıt dışılığın önüne geçileceğini belirtti. Şimşek, yaptığı açıklamada, "Türkiye'de birçok kesim vergiden imtina ediyor, ciddi bir kayıt dışılık var. Biz verginin tabanını büyüterek sonuç alacağız. Bizim iki temel ilkemiz var: Vergide adaleti sağlamak ve uygulamada etkinliği sağlamak" dedi.

Şimşek, Türkiye'de vergilerin gelire oranının yüzde 21 bile olmadığını vurgulayarak, "OECD'de en düşük vergi yüküne sahip ikinci ülkeyiz" şeklinde konuştu. Ayrıca, uygulamaya alınacak yeni vergi paketinde çok uluslu şirketlere yüzde 15 asgari kurumlar vergisi getirileceğini de belirtti.

Yeni vergi düzenlemeleriyle birlikte vergi sisteminin daha adil ve etkin hale getirilmesi, kayıt dışılığın azaltılması ve vergi gelirlerinin artırılması hedefleniyor.


Şimşek: Hasılata Aykırı Beyanlardan İzahat İstenecek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni vergi düzenlemeleri kapsamında hasılata aykırı beyanlardan izahat isteneceğini açıkladı. Şimşek, konuşmasında "Bütün bu alanlarda hasılat tespiti yapılacak. Hasılata aykırı beyanlardan izahat isteyeceğiz, sonrasında harekete geçeceğiz. Kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Şimşek yap-işlet-devret şirketlerine yüzde 30 vergi getirilmesi düşüncesini paylaşırken, kripto varlıkların da vergi kapsamına alınacağını belirtti. Yeni vergi düzenlemeleri ile birlikte vergi denetimlerinin sıkılaştırılması ve kayıt dışılığın önlenmesi hedefleniyor.


Şimşek: Vergiden Kaçınmanın Cezalarını Artıracağız

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi kaçınmanın cezalarını artırarak denetimleri sıkılaştıracaklarını açıkladı. Şimşek'in yaptığı açıklamada, vergi adaletini sağlama ve kayıt dışılıkla mücadele etme hedeflerine vurgu yapıldı.

Şimşek, "Çok kazananları buradan uyarıyorum. Vergiden kaçınmanın cezalarını artıracağız, denetimleri sıkılaştıracağız" dedi.

Yeni vergi paketi kapsamında yapılan düzenlemeleri şöyle sıraladı: "Çok uluslu şirketlere yüzde 15 asgari kurumlar vergisi getiriyoruz. Yurt içinde de asgari kurumlar vergisi üzerinde çalışmalarımız var. Kuyumcunun beyan ettiği aylık matrah geçen sene 16 bin TL seviyesinde. Bir doktor 27 bin TL, bir avukat 17 bin TL gelir beyan ediyor; böyle şey olmaz. Bütün bu alanlarda yetki alıp, hasılat tespiti yapacağız, hasılata aykırı beyanlardan izahat isteyeceğiz, sonrasında harekete geçeceğiz. Kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz."

Şimşek: Yarısından Fazlası Vergi Kaçırmaya Çalışıyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de işletmelerde artık hasılat tespitine gidileceğini belirterek, ülke genelinde 1,1 milyon üzerinde kurumlar vergisi mükellefinin bulunduğunu ve bu mükelleflerin yarısından fazlasının vergiden kaçınmaya çalıştığını söyledi.

Şimşek'in açıklamaları şu şekilde devam etti: "Geçenlerde bir yapay zeka şirketi ziyaret ettik. Kurumlar vergisinin tüm defterlerini inceleyecek bir modül geliştirebilir misiniz diye sorduk. Bunu geliştirmek için kapımız şirketlere açık. Az kazanandan en az vergi almak için sistemi kurgulayacağız. Çok kazananları buradan uyarıyorum. Vergiden kaçınmanın cezalarını artıracağız, denetimleri sıkılaştıracağız."

Bakan Şimşek, yapay zeka teknolojilerinin vergi denetim süreçlerinde daha fazla kullanılacağını ve vergi denetim elemanları için bütün teknolojik imkanların devreye alınacağını da belirtti.


Küresel Asgari Kurumlar Vergisi Uygulaması Türkiye'de Yasalaşıyor

Türkiye, çok uluslu şirketlerin vergi optimizasyonu stratejilerine karşı yeni bir önlem alıyor. Yeni yasal düzenleme ile, Kurumlar Vergisi Kanunu'na eklenen bir bölümle birlikte, yıllık konsolide hasılatı 750 milyon avroyu aşan çok uluslu şirketlerden asgari bir kurumlar vergisi alınacak. Bu düzenleme, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 30'dan fazla ülkede yasalaşmış olan küresel asgari kurumlar vergisi yaklaşımını Türkiye'ye getiriyor.

Yeni düzenlemeye göre, söz konusu şirketlerin düşük vergi oranları uygulayan ülkelerdeki şubeleri, iştirakleri ve iş yerleri asgari yüzde 15 kurumlar vergisine tabi tutulacak. Eğer bu şirketler faaliyet gösterdikleri ülkelerde yüzde 15'ten daha az kurumlar vergisi ödüyorsa, Türkiye gibi uygulamayı benimseyen ülkeler, vergi farkını ilgili ülkeden tahsil edebilecek.

Türkiye'de, nihai ana işletmesi yurt dışında bulunan 1024 grup bulunuyor ve bu grupların Türkiye'de toplam 2134 işletmesi faaliyet gösteriyor. Yeni düzenleme, Türkiye'nin vergi tabanını genişletirken, uluslararası vergi kaçakçılığına karşı daha etkin bir mücadele vermesini sağlayacak.

Bu düzenleme ile Türkiye, küresel düzeyde vergi adaletini sağlama yolunda önemli bir adım atmış olacak.

Türkiye'de Asgari Kurumlar Vergisi Yöntemi Geliyor

Türkiye'de kurumlar vergisi mükellefleri arasında yapılan incelemeler sonucunda, yaklaşık olarak mükelleflerin yarısının zarar beyan ettiği veya hiç matrah bildirmediği ancak yüksek cirolarla faaliyetlerini sürdürdüğü tespit edildi. Bu durumu göz önünde bulunduran Bakanlık, Avrupa Birliği ve OECD'nin benzer uygulamalarını inceleyerek, yeni bir vergi modeli geliştirdi.

Önerilen hibrit modelde, ödenecek kurumlar vergisi belirlenirken mükelleflerin beyan ettikleri kazançlar ile gelir tablosundaki kazançları kıyaslayan bir yöntem benimsendi. Vergi hesaplamasında, beyan edilen kazancın indirimler ve istisnalar düşülmeden önceki tutarı ile gelir tablosundaki kazancın belli bir oranı matrah olarak kabul edilerek vergi hesaplanacak ve bu hesaplanan vergi ile ödenecek vergi arasında daha yüksek olan esas alınacak.

Ayrıca, ödenen asgari kurumlar vergisi izleyen 5 hesap döneminde işletmelerin daha yüksek vergi ödemeleri gerektiği dönemlerde, ödenecek vergiden mahsup edilebilecek. Ancak bazı istisnalar, örneğin iştirak kazançları ve emisyon primi kazançları gibi durumlar asgari vergi hesaplamasında dikkate alınacak ve kazançtan indirilebilecek.

Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım harcaması yapan mükelleflerin hakları da korunacak; bu kapsamda yeni işe başlayan mükellefler 3 yıl boyunca asgari vergiden muaf tutulacaklar.

Bu yeni vergi modeli ile Türkiye, kurumlar vergisi alanında daha şeffaf ve adil bir yaklaşım sergilemeyi amaçlıyor ve uluslararası vergi uyumunu sağlama yolunda önemli bir adım atıyor.


YİD ve KÖİ Projelerine Yeni Kurumlar Vergisi Düzenlemesi Geliyor

Türkiye, büyük yatırımlardan elde edilen kazançlara yönelik kurumlar vergisi oranlarını revize ediyor. Yap-işlet-devret (YİD) modeli ve kamu-özel işbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında faaliyet gösteren kurumların bu projelerden elde ettikleri kazançlar için kurumlar vergisi oranı artırılıyor.

Reel sektör için uygulanan kurumlar vergisi oranı %25 iken, banka ve finans kurumlarında %30, ihracat yapan firmalarda %20, halka açık şirketlerde %23 ve imalatçılarda %24 olarak belirlenmiş durumda.

Önerilen düzenlemeyle birlikte, YİD ve KÖİ projeleri çerçevesinde faaliyet gösteren kurumların elde ettikleri kazançlara uygulanacak kurumlar vergisi oranı %25 yerine %30 olarak belirleniyor. Bu değişiklikle vergi adaletinin güçlendirilmesi ve dolaysız vergilerin payının artırılması hedefleniyor.

Türkiye'nin büyük altyapı projelerine ve kamu hizmetlerine yönelik YİD ve KÖİ modellerinin teşvik edilmesi, ekonomik büyümeye katkı sağlaması beklenirken, yeni vergi düzenlemesiyle bu projelerin vergisel yönden de daha sürdürülebilir hale gelmesi amaçlanıyor.


Özel Usulsüzlük Cezaları Üç Kat Artırılıyor

Türkiye'de vergi düzenlemelerinde önemli değişiklikler yapılması öneriliyor. Yeni paketle birlikte, POS cihazlarını başka mükelleflere kullandıran veya başkasına ait POS cihazlarını kullanan işletmelere yönelik ağır cezalar getiriliyor. Her bir tespit için önerilen ceza miktarları şu şekilde belirlenmiştir:

- Bilanço esasında defter tutan mükelleflere 75 bin lira,

- İşletme hesabında defter tutan mükelleflere 37 bin 500 lira,

- Diğer mükelleflere ise 19 bin 500 lira ceza kesilecektir.

Buna ek olarak, bir satıcının alıcıya belge düzenlemediğinin alıcı tarafından yetkililere bildirilmesi durumunda, alıcı adına ceza kesilmeyecek; ancak satıcıya özel usulsüzlük cezası üç kat artırılarak uygulanacaktır.

Kiracılar Dikkat! Yeni Kira Ödeme Düzenlemeleri Geliyor

Türkiye'de meskenlerini veya işyerlerini kiraya verenlerin elden kira ödemelerini önlemek amacıyla yeni düzenlemeler öneriliyor. Bu düzenlemeler kapsamında, kiracıların elden kira ödemesi durumunda özel usulsüzlük cezası kesilecek. Ancak, kiracının ödemeyi elden yaptığını vergi idaresine bildirmesi halinde, kiracıya herhangi bir ceza uygulanmayacak.

Önerilen düzenleme hem mesken hem de işyeri kiralamaları için geçerli olacak. Bu sayede vergi usullerine uygun şekilde ödeme yapılmasının teşvik edilmesi ve vergi denetimlerinde şeffaflığın sağlanması amaçlanıyor.


Kripto Varlıklarla İlgili Vergi Planlamaları Değerlendiriliyor

Türkiye'de kripto varlıkların vergilendirilmesine yönelik yeni düzenlemeler üzerinde çalışmalar devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamalarına göre, kripto varlıkların vergilendirilmesi konusunda taslakta yer alan öneriler yeniden değerlendirilmek üzere bir süreliğine ertelenmiştir.

Önerilen vergilendirme yöntemleri arasında şunlar bulunuyor:

1. İşlem Vergisi Uygulaması: Kripto varlık alım-satımlarından on binde 3 gibi bir oranda işlem vergisi alınması önerilmektedir.

2. Gelir Vergisi Uygulaması: Kripto varlık alım-satımından elde edilen gelirden gelir vergisi kesilmesi önerilmektedir.

İşlem vergisi uygulanması durumunda, bu verginin yıllık olarak 3,7 milyar TL getiri sağlaması öngörülmektedir. Bu düzenlemeyle birlikte, kripto varlık piyasasının vergiye tabi tutulması ve vergi mevzuatına uyumun sağlanması hedeflenmektedir.

Türkiye'de kripto varlıkların vergilendirilmesine ilişkin net bir düzenleme henüz yapılmamış olsa da, konuyla ilgili çalışmalar ve tartışmalar devam etmektedir.


Engelli Araçlarına Özel Vergi İstisnası Genişletiliyor

Türkiye'de 2024 yılı itibarıyla engellilik derecesi yüzde 90 veya daha fazla olan bireyler için binek otomobillerde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) istisnası genişletiliyor. Bu istisnadan yararlanabilmek için hesaplanması gereken ÖTV ve diğer vergiler dahil satış bedelinin 1 milyon 591 bin TL'nin altında olması gerekiyor. Engellilik derecesi uygun olan araçlar, 5 yılda bir kez olmak üzere ÖTV'den muaf tutulacak.

Hazine çalışmalarına göre, bu istisna kapsamında vazgeçilen ÖTV tutarı 2024 yılında 54,8 milyar TL'yi, KDV tutarı ise 10,9 milyar TL'yi buluyor. 2024 yılının ilk 5 ayında satılan araçların yaklaşık yüzde 30'u bu istisnadan yararlandı.

Taslak çalışmada ise engelli araçları için geçerli olan istisna süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkarılması ve bu araçların veraset yoluyla intikalinde vergi istisnasının mirasçılar tarafından ödenmesi öngörülüyor.

Ayrıca, limanlara bağlantı sağlayan demiryolu hatları, limanlar ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerinde faaliyet gösteren mükelleflere ve genel bütçeli idarelere çeşitli KDV istisnaları sağlanacak. Bu alandaki KDV istisnalarında yapılacak daraltma ile yıllık 1,7 milyar TL gelir artışı hedefleniyor.


Bahşişlerin Vergilendirilmesinde Yeni Dönem

Türkiye'de bahşişlerin ve motokurye faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi konusunda yeni düzenlemeler geliştiriliyor. İlgili sektörlerin başvurusu üzerine, bu gelirlerin vergilendirilme usullerinin kolaylaştırılması amacıyla çalışmalar yapıldı. İşte detaylar:

Gelir Vergisi Kanunu'na göre, yeme içme hizmeti veren işletmelerde toplanan bahşişler, işveren tarafından çalışanlara dağıtıldığında, bu ödemeler işveren tarafından ödenen ücretin bir parçası olarak kabul edilir. Dolayısıyla, bu bahşişler işverenler tarafından ücret matrahına eklenir ve gelir vergisi tarifesine göre tevkif suretiyle vergilendirilir.

Son yıllarda banka kartı, kredi kartı ve diğer ödeme sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, müşteriler yeme içme bedeline ek olarak bahşişlerini de kartla ödemeye başladılar. Ancak bu bahşişler, ödeme belgelerinde ayrı olarak gösterilmediği için, yeme içme hizmetinin matrahına dahil edilir ve dolayısıyla KDV'ye tabi tutulur.

Sektör temsilcilerinin talepleri üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı harekete geçerek, bu konuda kolaylık sağlamak için diğer bakanlıklarla işbirliği yaptı. Dünya genelindeki uygulamalar da incelenerek, banka ve kredi kartı ile yapılan bahşiş ödemelerinin ödeme belgelerinde ayrı olarak gösterilmediği ve bu tutarların KDV matrahına dahil edilmediği belirlendi.

Bu çerçevede, bahşiş gelirlerinin ve motokurye faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin vergilendirilme usullerinin basitleştirilmesi ve adaletli bir şekilde yönetilmesi için yeni düzenlemelerin getirilmesi planlanmaktadır. Bu düzenlemelerle birlikte, sektördeki vergi uygulamalarının daha şeffaf ve etkin bir şekilde yürütülmesi hedeflenmektedir.

Gündem Haberleri