Türkiye'de ev sahipleri, koronavirüs salgını döneminde evlerini genişletmek ve balkonlarını korumak amacıyla cam balkon uygulamalarını tercih etti. Ancak Yargıtay'ın emsal bir kararı, cam balkon yaptıranları yakından ilgilendiriyor.
Yargıtay kararına göre, bazı binalarda cam balkon yapılması, apartman sakinleri arasında sorunlara yol açabiliyor. Balkonların dış cepheden pay aldığı ve binanın ortak alanları arasında sayıldığı için, cam balkon yapılacak binalarda kat maliklerinin beşte dördünün yazılı izninin alınması gerekiyor. Bu iznin alınmaması durumunda, cam balkon tadilatları kaçak yapı olarak değerlendiriliyor ve cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalınabiliyor.
Ev sahiplerinin bu kuralı ihmal etmesi halinde, belediyeler ve ilgili kamu kurumları tarafından cezai işlem uygulanabileceği vurgulandı.
Yargıtay'dan Emsal Karar: Cam Balkon Yaptıranlar Dikkat!
Yargıtay'ın 18. Hukuk Dairesi, cam balkon uygulamalarıyla ilgili önemli bir emsal karar açıkladı. Karar, milyonlarca kişiyi ilgilendiren cam balkon yapımıyla ilgili detayları belirtiyor.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalıya ait 42 numaralı bağımsız bölümde projeye aykırı olarak kapatılan açık balkonun eski haline getirilmesini talep etmişti. Ancak mahkeme, bu talebi reddederek dava açan tarafın lehine karar vermemiştir.
Bu karar, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın ilgili maddelerini temel almaktadır. Yasaya göre, kat malikleri ana taşınmazın mimari durumunu korumakla yükümlüdürler. Ortak yerlerde yapılacak her türlü inşaat, onarım, tesis veya değişiklik için ise bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası gerekmektedir.
Bu bağlamda, apartman sakinlerinin yazılı izin almadan yapılan cam balkonlar, yasalara aykırı ve kaçak yapı olarak değerlendirilmektedir. Bu durumda, ilgili kat maliki veya malikleri hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirler.
Apartman yönetimi ve kat malikleri, herhangi bir değişiklik veya ek yapmadan önce yasal süreçleri ve diğer kat maliklerinin görüşlerini almak zorundadırlar. Aksi takdirde, yasal sorunlarla karşılaşma riskleri bulunmaktadır.