Birçok ev aleti ve cihaz, kapalı olduklarında bile enerji tüketmeye devam eder. "Kapalı" kelimesiyle kastettiğimiz, cihazın kapalı durumdayken fişinin prizden çekilmemesidir. Cihazlar, fişten çekilmedikçe bir miktar elektrik harcamaya devam ederler. Buna "yüksüz akım" denir. Basit cihazlarda bu miktar göz ardı edilebilecek kadar düşük olabilirken, zamanlayıcıya veya bekleme moduna sahip cihazlarda enerji kayıpları oldukça yüksek olabilir. Bu da elektrik faturalarına yansır. Televizyon, bilgisayar gibi cihazların fişini prizden çekmek hem enerji tasarrufu sağlar hem de bu cihazların ömrünü uzatır.
FİŞE TAKILI CİHAZLAR ELEKTRİK TÜKETİR Mİ?
Fişe takılı elektrikli su ısıtıcıları ve diğer benzer cihazlar, elektrik tüketimine devam eder. Elektrik tüketimi cihazdan cihaza farklılık gösterir. Bazı cihazlar o kadar az enerji harcar ki bu tüketim göz ardı edilebilir. Ancak bazı cihazlarda bu tüketim daha belirgindir. Bu tür cihazların enerjiden tasarruf edebilmesi için fişlerinin prizden çekilmesi önerilir.
ŞARJ CİHAZLARI VE UZATMA KABLOLARI NE KADAR ELEKTRİK TÜKETİYOR?
Birçok kişi şarj cihazlarının ve uzatma kablolarının elektrik tüketip tüketmediğini merak eder. Fişe takılı şarj cihazları, cihaz bağlı olmasa bile elektrik harcamaya devam eder. Bu nedenle şarj cihazlarının prizden çıkarılması hem gereksiz enerji israfını önler hem de fatura maliyetlerini azaltır. Aynı şekilde, ışık düğmesi olmayan uzatma kabloları da elektrik tüketir ancak bu miktar oldukça düşük olabilir.
ENERJİ TASARRUFU İÇİN PRATİK BAZI ADIMLAR
Elektrikli cihazların gereksiz yere enerji tüketmemesi için fişlerini prizden çekmek en etkili yöntemlerden biridir. Böylece hem enerji tasarrufu sağlanabilir hem de çevre üzerindeki olumsuz etkiler azaltılabilir. Unutulmamalıdır ki küçük önlemler, uzun vadede büyük tasarruflar sağlayabilir. Enerji tasarrufu hem bütçenize hem de gezegenimize katkı sağlar.
Bu önlemleri alarak hem çevremize hem de geleceğimize duyarlı bir şekilde yaşamak mümkündür. Enerji tasarrufu hem ev ekonomisine hem de global enerji tüketiminin azalmasına katkıda bulunur. Bu nedenle, günlük alışkanlıklarımızı değiştirerek daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemek hem bugünü hem de yarını korumak açısından önemlidir.