Ekonomist Selçuk Geçer, tüm ürünlerin enflasyona bağlı olduğunu, bir ülkenin para birimindeki devalüasyonun enflasyonun kaçınılmaz bir sonucu olduğunu açıkladı. Geçer, bu durumun dolar kuru için de geçerli bir durum olduğunu belirterek, dolar üzerinde devam eden baskının makroekonomik dengeleri bozabileceğini, güvenilirliği etkileyebileceğini ve maliyetleri artırabileceğini aktardı.
Ünlü ekonomist, döviz kurunun kümülatif enflasyon oranına ulaşması gerektiğini vurgulayarak bu politikanın ekonomiyi nasıl bozduğunu gösterdi. Merkez bankası rezervlerinin azalması, mali açıkların hızla artması ve uzun vadeli borçların geri ödenememesi gibi durumları sıralayarak da yanlış politikaların ekonominin kırılganlığını artırabileceğini ifade etti.
Selçuk Geçer, özellikle zor durumdaki para biriminin bu seviyeye ulaşması halinde bir takım olumsuz etkilerin ortaya çıkabileceğini vurguladı ancak ekonomik sıkıntıların artabileceği konusunda da uyardı.
Uzun süredir siyasi nedenlerden dolayı düşük tutulan doların birikimli enflasyon değerine ulaşarak 42 TL'ye yükseleceğini söyleyen Geçer, bunun da çeşitli ekonomik sorunlar meydana getirebileceğini kaydetti.