Son zamanlarda dolar kuru rekor seviyelere ulaşırken, yaşanan kur farkı ve yüksek enflasyon gündelik hayat şartlarını zorlaştırmış ve yetkilileri harekete geçirmiştir. Özellikle pandemi sürecinden bu yana, Türk Lirası'nın dolar karşısında yaşadığı değer kaybına yönelik önemli adımlar atılmıştır.
MADENİ PARALARIN AĞIRLIKLARI DEĞİŞTİ
Dolar kuru, uzun bir süre 18 TL bandında seyrederken, seçim sonrasında ani ataklarla piyasaları karıştırmıştır. Şu anda 26 TL seviyesini aşarak yeni bir rekora imza atan dolar kuru, gündelik hayat şartlarını da ağırlaştırmış ve en büyük Türk Lirası olan 200 TL'nin değeri de düşmüştür. Bu süreçte, 500 TL ve 1000 TL'lik yeni banknotların basılacağı iddiaları gündemde kalmaktadır. Ancak asıl değişiklik, madeni paralarda yapılmıştır. Tasarruf amaçlı olarak madeni paraların gramajları düşürülmüştür ve yeni madeni paralar kullanıma sunulmuştur. Ancak bazı noktalarda yeni madeni paraların kabul edilmediği iddia edilmektedir.
Dolar kurundaki hareketlilik, madeni paraların basımında da ciddi maliyetlere neden olmuştur. Bu nedenle, Darphane tarafından bazı madeni paraların gramajları düşürülmüştür. 1 TL'nin ağırlığı 8.2 gramdan 6.6 grama, 50 kuruşun ağırlığı ise 6.8 gramdan 5.5 grama indirilmiştir. Yaklaşık olarak yüzde 30 oranında düşürülen madeni para gramajları, ciddi bir tasarruf sağlamaktadır.
Yeni madeni paraların kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, bazı iddialar ortaya atılmıştır. Yeni 50 kuruş ve 1 TL'lik madeni paraların yiyecek-içecek otomatlarında ve diğer madeni para girişi yapılan noktalarda kabul edilmediği belirtilmektedir. Eskiden gramaja göre programlanmış olan otomatlar, daha hafif olan yeni madeni paraları tanımamaktadır. Bu durum, yeni madeni paraların kullanımında bazı sorunlara yol açmaktadır.