Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 10 Nisan 2020 tarihinde gerçekleşen Bilim Kurulu toplantısının ardından basın açıklaması yapıyor.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA'NIN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI:
- Size bazı rakamlar vereceğim, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şu an itibariyle Sağlık Personeli sayısı 1 milyon 61 bin 635'tir. Bunun 165 bin 363'ü doktor, 204 bin 969'u hemşire, bir bu kadar da diğer sağlık personelimiz ve destek personelimiz var. Bu sizler için gece gündüz görev başındaki sağlık ordusudur.
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti , uzun yıllardır sağlığı öncelikli hizmet alanı görmüştür.
- Yoğun bakım kapasitesinde Avrupa'nın en avantajlı ülkesiyiz.
- Türkiye salgınla mücadelede en baştan beri, hiçbir kafa karışıklığı yaşamamıştır. Virüsün dünyaya duyurulduğu 31 Aralık'tan itibaren sözü bilim insanlarına bırakılacak bir sağlık sorunu olarak ele almıştır.
- Hekimlerimiz hemşirelerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımız uzun fedakarlık isteyen nöbetler tutuyor. Onların cesaret ve çabalarıyla 2 bin 423 hastamız iyileşip taburcu edildi.
- Buraya kadar güvenin dedim, güvenmelisiniz, güven hakkınız.
- Üzerinde konuştuğumuz tehditkar bulaşıcı hastalık, siz tedbir almazsanız tüm güvenleri boşa çıkaracak fırsatçı bir hastalıktır.
- Koronavirüs aradığı temas ortamını bulursa size bulaşacaktır. Bir sosyal ortama girdiğinizde 2 kişi bir araya gelse bile araya sosyal mesafeyi koymazsanız virüsün size bulaşması yeterli olabilir.
- Dışarıda virüsü kimin taşıdığını bilmeniz mümkün değil.
- Virüs aradığı fırsatı hareketli ortamlarda buluyor. Sosyal hareketliliği en aza indirin. Bana bir şey olmaz demeyin, taşıyıcı olabilirsiniz. Genç arkadaşlarımız kendilerinde belirti olmamasının kendilerini yanıtmasına imkan vermemesi lazım.
- Virüse karşı bir şey olmaz düşüncesi yanlıştır. Virüs bu güveni boşa çıkaracaktır.
- Virüsün dünyada bir çok lidere bulaştığını unutmayın. Virüs her insana bulaşabilir. Bize ayrıcalık sağlayacak tek şey tedbirdir.
- Bir şey olmaz düşüncesi tehlikelidir. Duruma ciddiyetle yaklaşmak yerine gevşeklik gösterirsek, başarı zaman alır. Normal zamanlarda yaşamlarını sürdürecek insanları kaybederiz. Sayıların nerelere varabileceği, dünyada gözler önündeyken, bunu tarihi bir sorumluluk olarak görmemek mümkün mü?
- Hepimiz koronavirüs gerçeği ile yüzleşmek zorundayız. Tüm iller, ilçeler, köyler...
- Hastalığı kontrol altına aldığımız anda, özlediğimiz hayatın güneşi doğmaya başlayacak. Bu sözler bu talepler sadece bana ait değil. Sahadaki büyük mücadeleyi veren sağlık personelimizin de sözleri talepleri bu yönde. Koronavirüsü yenmek için hayatlarını ortaya koyan sağlık personelimizin sözleri ve talepleridir bunlar.
- Sağlık ordumuz, tedavi ettikleri hastaların çok basit ihmaller sonucu hastanede olduklarını bilen kişilerdir.
- Artık Nisan ayındayız. Güneşin , ısınan havanın, canlanan doğanın cazibesi sizi dışarıya davet edecektir. Buna biraz daha direnmek zorundayız. Size söyleyeceğim şey şu; Biz çok daha büyük bir baharı bekliyoruz. Büyük bahara daha var evde kalalım.
- Aziz milletimin vekillerine seslenmek istiyorum. Sağlık camiası olarak uzun yıllardır sürüp gelen bir sorunumuz var. Hekimlerimizin, diğer bir çok personelimizin uğradıkları şiddet defalarca haber konusu oldu. Yasalar caydırıcılıktan uzak kaldı. Yüce meclisimiz sağlıkta şiddetin engellenmesi yasa teklifiyle beklenen adımı atmış durumda. Bu suçların caydırıcı cezalarla önlenebileceği açıktır. Sağlık çalışanlarımızın önemli bir kısmının salgınla mücadele ettiği bu günlerde şiddetin toplum vicdanında bağışlanması mümkün olmayan bir olaydır. Meclisimiz, bu konuda şartları en hassas anında girişimde bulunmuştur. Yasa tasarısı bizler için de bu sebeple büyük önem taşımaktadır.
- Sağlık çalışanına dönük şiddet, toplum vicdanındaki cezası neyse adalette dengini bulacaktır.
- Sizlerden istirhamımız, bu yasa tasarısının meclisin her üyesinin evet oyuyla yasalaşmasıdır. Meclisimizden personelimiz için bir kalkan istiyoruz. Eğer meclis yasayı el birliğiyle çıkarırsa, meclisimizi yürekten alkışlayacağız.